LAMU / KENYA
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE UZANAN KÖPRÜDE ADIM ADIM 14 AY
ASYA – AFRİKA 2002 – 03
Son 10 günlük dönemde yaşadığım üç önemli ayrıntı var. Bunlardan ilki gerçekten bence çok çok önemli. Gezinin fizikselliğinin yanı sıra aslında bir spiritüel yolculuk olduğundan zaman zaman üstü kapalı olarak olsa da bahsetmeye çalışıyorum, ama bu seferki belki de bu uzun ve zorlu yolculuğu yapmanın, bu insanla tanışman gerektiğinin nedeni diye düşünüyorum. Bir insan, buralarda inanılmaz bir şey yapıyor. Konunun istismar edilmemesi gerektiğini düşündüğümden konuyu ilgili insanın onayını aldıktan sonra sizlerle paylaşacağım.

İkinci detay da tesadüflerin getirdiği bir noktada tanıştığım bir beyaz insanın davetiyle geçen hafta sonunda bir Maasai köyünde yaşadıklarım, onların çok çok zorlu yaşamlarına şahit oluşum, yaşadıkları çok ilkel şartlardaki kulübelerindeki misafirliğim ve gece de benim şerefime ateş etrafında yaptıkları özel bir gösteri. Maasai Mara’nın kıyısında uzaklardan gelen sırtlan ve fil haykırışları, gökte müthiş bir yıldız sağanağı, ateşin kıpkırmızı romantizminde geleneksel danslarını yapan gençlerin çıkardıkları inanılmaz büyülü Afrika sesleri. Turistik menfaatlerden uzak, gerçek Afrika’nın ruhuna dokunduğum çok farklı ve özel bir gece.

Hala silahlı soygun gibi ciddi tehlikeler içeren bir yolculuk olması nedeniyle tüm bağlantıları bir safari şirketiyle yapıp Lake Turkana’ya gitmeye hazırlandığım sabah, organizasyonu gerçekleştiren şirketten gelen, turun ileriki bir tarihe ertelendiği haberi. Sebep, benle beraber gidecek üç Mzungunun (*) fikir değiştirmiş olmaları. Benim de “Hakuna Matata” (**) deyip hemen alternatif bir planla Hint Okyanusu kıyısındaki Malindi üzerinden bir Dünya Kültür Mirası olan Lamu’ya gidişim. Malindi’deki 24 saatlik molam sırasında, buranın genelde Almanya ve İtalya’dan paket turlarla gelen –özellikle yalnız gelmiş-Avrupalıların Tayland’ın Pattaya ve Phuket’i gibi bir anlayışla tatil yaptıkları bir yer olduğunu öğrenmem. 3-4 yıl öncesine kadar Kalaşnikofluların yol kestiği Malindi-Lamu arasındaki yolu G-3lü askerler gözetiminde geçişimiz.

Lamu, muhteşem bir yer. İnsan kendini bir zaman tünelinin içerisinde iki-üç yüzyıl geriye gitmiş buluyor. Daracık sokaklarında arabaların işlemediği, çok farklı kokuların insanı başını döndürdüğü arap-afrika karışımı inanılmaz bir yer. Her ne kadar memleketimden kara çarşaflı insan manzaraları hiçbir zaman hoşuma gitmemişse de burada son derece olağan ve hoş bir görüntü. Simsiyah tül peçelerin ardından kaçamak bakışlarla bakan muhteşem simsiyah gözler. Bembeyaz uzun elbiseleriyle Müslüman erkekler. Hindistan’ın kutsal inekleri gibi ortalıkta serbestçe dolaşan (Pardon) eşekler. Mzungu restoranları yerine lokal bir restoranda yediğim muhteşem etli pilav ve tekrar baraküda. Maalesef bira yasaklar listesinde. Zanzibar’ın hiç yabancılık çekmediğim o huzurlu ortamını burada da yakalamam…

Şimdilik bu kadar.
Sevgiyle ve sevgimle kalın hepiniz…
* Mzungu: Beyaz adam
** Hakuna Matata: Problem yok, sorun değil
Dr. Faruk BUDAK