TAMİL NADU / HİNDİSTAN
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE UZANAN KÖPRÜDE ADIM ADIM 14 AY
ASYA – AFRİKA 2002 – 03
Hindistan haritasına bakarsanız en güneyde yeralan iki eyalet görürsünüz. Biri yarımadanın doğusundaki Tamil Nadu, Diğeri de batısındaki Kerala. Her ikisi de oldukça güzel plajları olan, hindistan cevizi ağaçları ve muz plantasyonları ile yemyeşil yerler. Geçtiğimiz hafta bu iki eyalette yolculuklarla geçti.
Son mektupta bahsettiğim Amma’nın ashramında-Mata Amritanandamayi Math (aşram aslında dinsel bir topluluk anlamına geliyorsa da burada daha çok fiziksel anlamda “yer” olarak kullanılıyor) iki günlük program dışı bir mola vermek durumunda kaldım. Bunu daha fazla uzatma şansım vardı ama Amma’nın Kuzey Kerala’ya sevenleri ile görüşmeye gitmiş olması burada geçireceğim zamanı biraz anlamsızlaştırdığı için erken ayrıldım. Amma, 49 yaşında ama aslında 35lerinde gösteren bir hintli bayan. Ama, o bir guru ya da Hristiyan inanışındaki azizler gibi kutsal bir kişi. İlk gün, özellikle burada ilk defa bir Türk gördüğünü söyleyen ve yıllardır burada gönüllü olarak çalışan yaşlı fransız bayanın oryantasyon turu sırasında söylediğine göre “hiç bir aziz ya da kutsal kişi insanlarla direk dokunma yolu ile temas etmezmiş” ama Amma bunun tersini yapıyor. O, herkesle kucaklaşıyor (bunu bir belgeselde seyretmiştim). Bu kucaklaşma sırasında da içindeki o müthiş enerjisinden bir enerji aktarımı yapıyor. Bu tür bir kominikasyon da, insanlara hem fiziksel, hem de ruhsal olarak çok şey katıyor. Bu kucaklaşma olayına “Devi Bhava” diyorlar ve pazar günleri yapılıyor. Gitmeden önceki pazar günü 18.000 kişi ile kucaklaşmış. Tören pazar günü öğlen başlamış ve ertesi sabah 9buçuk sularında bitmiş. Diğer günlerde de meditasyon için tapınağa geliyor ve hemen oradaki çok sade bir evde oturuyor. Müthiş sempatik ve sade bir kadın. Ve ashram’ı her dinden insana açık.
Ashram’da üç öğün yemek dahil konaklama 3 $. Bir tarafı deniz, diğer tarafı da su kanalı olan, her tarafı da hindistan cevizi ağaçları ile kaplı bir küçük toprak parçası üzerinde. Sabah 4buçukta kalkıp saat 04:50de başlayan sabah ayinini izlemek, buradaki Amma’nın öğretisinde yer aldığı şekliyle temizliği ön planda tutan hintlilerle birlikte iki gün geçirmek benim için güzel bir deneyim oldu. Daha fazla detay için www.amritapuri.org adresine bakabilirsiniz. Ama yolu buraya düşecekler için (OSHO ile ilgili epey geri dönen oldu) Amma’nın burada olup olmadığını kontrol etmelerini hatırlatırım.
Bu arada buradaki oda arkadaşım 77 yaşında Venezuella asıllı bir Amerikalıydı. Kendisi bir reiki ustasıymış. Ellerini kullanarak sağ dizimdeki ağrının yerini kesin olarak söylediğini de ufak bir not olarak belirteyim.
Ashram’dan sonra neredeyse tüm gün süren beş ayrı etaplı yolculukla Tamil Nadu’daki Thanjavur şehrine, yine UNESCO Dünya Kültür Varlıkları Listesine (WHL) dahil Brihadesvara Tapınağını görmek için geldim. Şimdiye kadar gördüğüm en büyük ve görkemli hindu tapınağıydı. Asıl ana mekandaki yapı, Mısır piramitleri gibi son derece görkemli ve insanı oldukça etkiliyor. Ayrıca burayla ilgili bilgi ve fotograf sitede yeralacağı için daha fazla detaya girmiyorum.
Thanjavur’dan sonraki etapta yine neredeyse tüm gün süren otobüs yolculuğu ile Doğu sahilinde Madras’ın 60 km kadar güneyindeki aslında bir balıkçı köyü olan Mahabalipuram’a (Mamallapuram) geldim. Sahilde inşa edilmiş çok eski bir Hindu tapınağı WHL’te. Burası Side’nin 70lerdeki hali gibi. Kilometrelerce uzanan kumsal, küçük restoranlar, pansiyonlar, balıkçı evleri ile hoş bir yer. Oldukça da fazla yabancı turistle karşılaşma imkanı var. Balık, ucuz ve harika (!!!!!!).
Pazar günü Hindistan’ın dördüncü büyük şehri olan Madras’a geçtim. Buradan sonra Orissa’daki Koranak, Kalküta ve Nepal sınırındaki Darjeeling’le bir sonraki haftanın ortalarına doğru Hindistan’ı tamamlayacağım.
Bu arada memleketten ilginç ve hoşuma giden bir e-posta aldığımı da söylemeliyim. Bodrum’dan Yusuf adlı bir arkadaşımız, 1997’de teknesi ile Kerala’daki Ernakulam’da doğal liman içindeki küçük bir adada inşa edilmiş Boggaty Otel’in arkasında demirlemiş olduğundan bahsediyordu. Bence, İstanbul’dan Bodrum’a bile kendi tekneleri ile gitmeye cesaret edemeyenlerin çoğunlukta olduğu memleketimin bir evladının kendi teknesi ile oralarda olmasını hayal etmek bile çok güzel bir şey. Otel, Kerala Eyalet Turizm Örgütüne bağlı hoş bir mekan. Ayrıca balayına gelen çiftler için çok özel iki tane “cottage” var. Bulundukları noktadaki manzara gerçekten güzel. Balayında Hindistan’a gitmeyi düşünenlere…
1,5 ayı geride bırakıp gezinin 7nci haftasına başlarken sıcak hava hariç moralim yerinde ve her şey yolunda.
Sevgiyle ve sevgimle kalın hepiniz…
Dr. Faruk BUDAK