Tüm bu harika şehirler, en yeni şehir kültürünün dış mekanlarla birlikte tadını çıkarabileceği yeşil destinasyonlardır. İlginç bir şekilde, neredeyse tamamı su bağlantılı şehirler.
KOPENHAG
Kopenhag, kapsamlı bisiklet altyapısı ve şehrin tam merkezindeki bozulmamış liman sularında yüzme seçeneği ile listeye giriyor. Queen Louise’s Bridge, yoğun saatlerde tahmini 35.000 bisikletçiyle Batı’daki en yoğun bisiklet rotasıdır.
VANCOUVER
Pasifik Okyanusu’na bakan ve Britanya Kolombiyası’nın vahşi dağlarından bir adım ötedeki Vancouver, doğal bir avantaja sahip. Yenilenebilir enerji ve hidroelektrik kullanımı, süper temiz havaya sahip olduğu anlamına geliyor. Ayrıca, birçok Kuzey Amerika şehrinden farklı olarak, Vancouver aktif bir şekilde kentsel yaşam için de değerli bir alternatiftir, yani merkezi mahalleleri popüler kafe ve restoranlarla doludur. Ve ayrıca Vancouver’ın temiz havasını kalbinizin (ve ciğerlerinizin) içeriğine soluyabileceğiniz 200 civarında park var. Bunlardan en büyük olanları, West Coast yağmur ormanı, plajlar ve Seawall ile Stanley Park.
AMSTERDAM
Yüzlerce bisikletçi ve kanallar arasındaki açık alanlarıyla Amsterdam’ın dünyanın en yeşil şehirlerinden biri olarak sınıflandırılması şaşırtıcı değil. Kıyı bölgelerinde dinlenmek veya kırsal manzaraları keşfetmek için Amsterdam Noord’un eski sanayi bölgesini ziyaret edin. Noord, eski fabrikalar ve hangarlardaki galeriler, restoranlar ve ilginç mağazalarla yaratıcı bir rekreasyon merkezi haline geldi. Son teknoloji EYE Film Müzesi’ni veya canlı müzik mekanı, restoranı ve sineması bulunan Tolhuistuin’i keşfedebilirsiniz.
STOCKHOLM
14 adalık bir takımadaya yayılmış olan Stockholm’un yeşil kimlik bilgileri oldukça eski dönemlere kadar gider. Adaları feribotla keşfedebilir veya daha aktif bir öğleden sonrası için bir kayık kiralayabilirsiniz.
Stockholm, şehrin çeşitli ikonik pazarlarında satılan taze ve yerel malzemeler kullanan yenilikçi restoranlarıyla ün kazanmıştır. En iyileri Östermalm bölgesinde bulunan Östermalms Saluhall, Norrmalm bölgesinde Hötorgshallen ve Södermalm’da bulunan Söderhallarna’dır.
SİNGAPUR
Daha çok parıldayan gökdelenlerle ilişkilendirilen Singapur, Asya’nın en yeşil şehridir. Şehirde yaşayanlar için çatı bahçeleri bir yaşam biçimidir.
Marina Bay Sands kompleksinin tepesindeki dramatik sonsuzluk havuzuna sahip devasa SkyPark şehirdeki parkların en ünlüsüdür. Gardens by the Bay’de 50 metre yüksekliğe kadar yükselen hayranlık uyandıran Supertree yapıları, Singapur’un sürdürülebilirliğe olan bağlılığını sembolize ediyor. Akşam saatlerinde düzenlenen ışık gösterileri gerçekten muhteşem bir görüntü sunar.
PORTLAND
Portland, sürekli olarak ABD’nin en yeşil şehri olarak değerlendirilir. Oregon’un başkenti, samimi ve rahat ortamıyla bilinir. Şehrin batı tepelerinde yer alan Forest Park, Willamette Nehri’ne bakmaktadır. 113 km üzerinde farklı parkurlar içerir. Portland’ın sekiz köprüsünü keşfetmek için bir bisiklet kiralayın. Bu köprülerden en ilginçleri, benzersiz bir çift katlı dikey kaldırma köprüsü olan Çelik Köprü ve ABD’nin işleyen en eski asansör köprüsü olan Hawthorne Köprüsüdür.
REYKJAVİK
115.000 nüfusu ile Tiny Reykjavik yenilenebilir enerjide başı çekiyor. Tüm sıcak suyu, ısınması ve elektriği hidroelektrik ve jeotermal kaynaklardan geliyor. Bu, kaplıcaların, ısıtmalı açık havuzların ve temiz havanın keyfini bolca çıkarabileceğiniz anlamına gelir. Gerçekten cesur biriyseniz sizin için, soğuk deniz ve sıcak jeotermal suyun buluştuğu bir lagünden oluşan Nauthólsvík jeotermal plajı var. Şehrin sakinleri, kışın bile yüzmenin tadını çıkarır ancak kış aylarında sıcaklık sıfıra yakın olabilir.
CAPE TOWN
Cape Town, sayısız doğa rezervi, kilometrelerce uzunluğundaki etkileyici kıyı şeridi ve verimli bir toplu taşıma sistemi ile Afrika’nın en yeşil şehri olarak kabul edilir. Teleferiğe binin ve kendinizi cesur hissediyorsanız, Table Dağı Milli Parkı’nın içinden Oudekraal Plajı’na gitmeden önce Table Mountain’dan aşağı inin. Farklı güzel bir plaj için, nesli tükenmekte olan 2.000 Afrika Penguenine ev sahipliği yapan Boulders Plajı’nı keşfedin.
CURİTİBA
Curitiba, Brezilya‘nın en yaşanabilir şehri olarak kabul edilmektedir. Yerel konsey, 1970’lerden bu yana, tartışmalı vergi indirimleri ve sübvansiyonlar yoluyla yeşil politikaları uygulamaya aldı ve bu da 30 park ve kent ormanının doğmasına yol açtı. Şehir sakinleri aynı zamanda şehirlerinin çevre dostu ünvanını almış olmalarından dolayı gurur duyar. Bu insanlar, on yıllar boyunca otoyollar boyunca toplam 1,5 milyon ağaç diktiler. Yolunuz düşerse, Alman Ormanları ve Polonya Anıtı da dahil olmak üzere şehrin çok kültürlü geçmişine ait parkları ve anıtları keşfetmek için bir Curitiba orijinali olan Otobüs Hızlı Transit Sistemini kullanın.
SAN FRANCİSCO
San Francisco, ABD’nin en yeşil şehirlerinden biri olma yolunda büyük adımlar atıyor. Ülkedeki ilk çevresel taban hareketlerinden biri olan ve “yerel yemek” eğiliminin doğduğu yer olan Sierra Club’ın doğum yeri olarak, şehrin güçlü kimlik bilgileri var. Her şey 1860’larda Golden Gate Park’ın oluşturulmasıyla başladı. Bugün, parkın arazisinde de Young Müzesi, Bilimler Akademisi, botanik ve çay bahçeleri bulunmakta ve bir bizon sürüsü de çayırlarda dolaşmaktadır.
FABE TRAVEL