Vietnam’ın Ho Chi Minh şehri canlı sokak pazarları ve hareketli barlarıyla tanınmaktadır. Ancak şehir, burada göründüğünden çok daha fazlasına sahiptir. Şehrin eşsiz kültürü, çalkantılı tarihi ile şekillenmiştir. Dört farklı dönemin bugün var olan Ho Chi Minh şehrini nasıl şekillendirdiğini daha iyi anlamak için bu yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Eski adı Saigon olan hareketli Ho Chi Minh şehrinin adı Vietnam Savaşı sonrasında değiştirilmiştir. Birçok gezgin için 20. yüzyıldaki bu çalkantılı savaş dönemi, muhtemelen kent tarihinin akla gelen ilk parçasıdır. Elbette bu döneme ait, seyahat programınızı dolduracak çok sayıda güçlü ve büyüleyici kalıntı vardır. Ancak biraz daha yakından baktığınızda Ho Chi Minh şehrini bugün olduğu gibi kültürel başkent yapan şeylerin daha da zengin bir izlenimini bulacaksınız.
Vietnam’ın Sömürge Öncesi Dönemi
Saygon’un antik geçmişinden geriye çok az şey kalmıştır. Ancak Giac Lam Pagoda’yı ziyaret ederek sömürge öncesi döneme dair bir fikir edinebilirsiniz. Yüksek tapınağın şehrin en eski tapınağı olduğuna ve 1744 yılında inşa edildiğine inanılmaktadır. Kalabalık sokaklardan sakinleştirici bir kaçış noktası için Budist tapınağı ve bahçelerinde dolaşabilirsiniz. Adı kabaca “Ormanı Hisset Tapınağı” olarak çevrilebilir. Kutsal Bodhi ağacının güzel kıvrımlı kollarının gölgesinde otururken, tapınağın yatıştırıcı ve iyileştirici gücünü hissedeceksiniz.
Son olarak, ülkenin eski başlangıçlarına dair bir fikir edinmek için Vietnam Tarihi Müzesi’ne gitmelisiniz. Sergiler, bronz çağından günümüze kadar size rehberlik ederek şehri bugünkü haliyle anlamanıza yardımcı olacaktır.
Fransız bağlantısı
1887 yılında Vietnam Fransızlar tarafından sömürgeleştirildi. Ho Chi Minh de dahil olmak üzere pek çok bölgede yara izi kaldı. Bunun vatandaşların yaşamları üzerindeki gerçek etkisini anlamak zordur. Ancak Ho Chi Minh Şehir Müzesi, kanlı tarihin ardında yatan cesaret ve dayanıklılık hikayelerini duymanıza fırsat tanımaktadır.
Dönemin diğer hatırlatıcıları ise Fransız mimarisinden geriye kalanlardır. Hükümet bölgesinde yer alan Notre Dame Katedrali, tamamen Fransa’dan ithal edilen malzemelerle 1883 yılında inşa edilmiştir. Bu kırmızı tuğlalı şaheser, 60 metre yüksekliğindeki ikiz çan kulelerine ve etkileyici vitray pencerelere sahiptir. Paris’in simgesel yapısına benzerliği nedeniyle, içinde dolaşırken ve etkileyici fotoğraflar çekerken bir Vietnam metropolünde olduğunuza inanamayacaksınız.
Saigon Merkez Postanesi olarak da bilinen ünlü Ho Chi Minh Postanesi özellikle turistlerin uğrak noktasıdır. Alfred Foulhoux tarafından tasarlanmıştır ancak genellikle yanlışlıkla Paris kulesinin tasarımcısı Gustave Eiffel’e atfedilir. Yapı karmaşık karo zeminlere, etkileyici yüksek tavanlara ve eski haritalarla süslenmiş duvarlara sahiptir. Burası hala faaliyette olan bir postanedir. Bu yüzden postanedeyken evinize bir kartpostal gönderebilirsiniz. Vaktiniz olursa, ziyaretinizi 30 yılı aşkın süredir dışarıda aynı bankta oturan ünlü yerel halk yazarı Duong Van Ngo ile sohbet ederek tamamlamalısınız. Saygon’un son halk yazarı olan Duong, tarihi bilgilerini ve zekâsını paylaşmayı sevmektedir.
Son olarak, Cholon Çin Mahallesi Pazarı olarak da bilinen Binh Tay Pazarı’na gidebilirsiniz. 1880’lerin sonunda tamamlanmış olup, gıda ticaretinin yanı sıra tekstil ve el sanatları için de hareketli bir merkez olarak işlev görmeye devam etmektedir. Dolup taşan tezgâhlar arasında dolaşabilir ve yerel insanların günlük yaşamlarını gözlemleyip bölgenin eşsiz Vietnam-Çin kültürünü deneyimleyebilirsiniz.
Savaşın Hatırlatıcıları
Vietnam Savaşı, ne yazık ki, ülke tarihinin belki de dünya çapında en iyi bilinen kısmıdır. Savaş Kalıntıları Müzesi kaçırılmaması gereken, şehrin en çok ziyaret edilen müzesidir. Savaşın buradaki insanlar üzerindeki yıkıcı etkilerine dair dokunaklı ve düşündürücü bir fikir vermektedir.
Aynı şekilde, şehrin altında gizlenmiş ve bir zamanlar Viet Cong gerillaları tarafından kullanılmış geniş bir ağ olan Cu Chi Tünelleri de atmosferi ile oldukça büyüleyicidir.
Bir de, Kuzey Vietnamlıların 1975’te zafer ilan etmek için kapılarını kırdığı Yeniden Birleşme Sarayı vardır. Ziyaretçilerin tüylü halılar, ürkütücü telsiz kontrol odaları ve terk edilmiş tünellerden oluşan bir ağ ile lüks kart oynama inlerinde dolaşabilecekleri saray, 1960’ların klasik mimarisinin bir başarısıdır.
Ardından, görünüşte mütevazı bir restoran olan ve aynı zamanda Saygon’daki Viet Cong’un gizli karargâhı olan Pho Binh’de bir öğle yemeği yiyebilirsiniz. Üst kattaki mini müzeyi ziyaret edebilir, ardından aşağıda noodle yiyebilirsiniz. Bir zamanlar burada, metrelerce yukarıda olup bitenlerden tamamen habersiz Amerikan askerleri yemek yemiş olabilir.
Günümüzde Ho Chi Minh
Ho Chi Minh, modern Vietnam‘ın arkasındaki kültürel ve ekonomik itici güç olarak bilinmektedir. Artık idari başkent olmasa da, kesinlikle ticari başkenttir. Bu durum, şehrin en yüksek binalarından biri olan Bitexco Finans Kulesi’nde de görülmektedir. Dünyanın en canlı şehirlerinden birine bakan binada bir gün batımı kokteylleri için mola verebilirsiniz.
FABE TRAVEL