Endülüs, beyaz badanalı dağ köylerinden flamenko dansına ve Picasso’nun doğduğu yer olan Malaga’daki dünyaca ünlü sanat eserlerinden Sevilla’daki portakal çiçeği kokusuna kadar büyüleyici bir bölgedir.
Atlantik ve Akdeniz arasındaki farklı bir İspanyol bölgesi olan Endülüs’te her şey var. Muhteşem güzellikte milli parklar, kilometrelerce uzunluktaki kumlu sahil şeridi, ikonik mimari, gastronomik lezzetler ve gelişen yerel kültür… Bir dizi UNESCO Dünya Mirası alanından bahsetmiyoruz bile. Çoğu ziyaretçi, geleneksel tapas, flamenko ve tartışmalı boğa güreşleri için Sevilla, Granada ve Marbella’ya akın eder. Ancak bu muhteşem şehirlerin ötesinde keşfedilecek çok şey var. İspanya’nın en güney köşesine neden bir gezi yapmanız gerektiğini öğrenmek için sizlere hazırladığımız bu yazımızı okumalısınız.
Farklı manzaraları
Endülüs bölgesinde karla kaplı dağlardan tepedeki köylere ve Avrupa’daki tek çöle kadar çeşitli etkileyici manzaralar var. Heyecan arayan biriyseniz, Malaga’daki El Chorro geçidinin duvarlarına tehlikeli bir şekilde bağlanmış gibi görünen asma bir yürüyüş yolu olan Caminito del Rey’e doğru ilerleyin. Sierra Nevada sıradağlarının etekleri de bazı muhteşem yürüyüş parkurları sunuyor. Daha sakin bir yürüyüş için, İspanya‘nın en büyük koruma alanı olan Sierras de Cazorla doğa koruma alanı ve ormanlık alanlar, nehirler ve vahşi yaşam cenneti olan UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Doñana Milli Parkı bulunmaktadır.
Muhteşem Yemekleri
Endülüs bölgesinin zengin ve çeşitli mutfağı onu mükemmel bir yemek rotası haline getiriyor. Burada yenilikçi Michelin yıldızlı restoranlardan mütevazi sokak yemeği tezgahlarına kadar her şeyi bulacaksınız. Sevilla, Granada, Cádiz ve Córdoba, ton balığı, karides ve serrano biberli jambon gibi en kaliteli yerel ürünler kullanılarak yapılan tapas için popüler yerlerdir. Spesiyaliteler bölgeye göre değişir, ancak favoriler arasında salmorejo (kremalı domates çorbası), ballı kızarmış patlıcan, kan sosisi (morcilla ) ve çikolata soslu churros bulunur. Güneş batarken taze yakalanmış sardalya ve en iyi deniz ürünleri, deniz kıyısındaki Chiringuito restoranlarında yenir.
Flamenko’nun doğduğu yer
Kendinizi geleneksel İspanyol kültürüne kaptırmak için Endülüs’teki bir flamenko gösterisinden daha iyi bir yol var mıdır? Ateşli, tutkulu dansın Seville, Jerez ve Granada’dan geldiği söyleniyor. Bu yüzden otantik bir deneyim için bu şehirlere gidin. Sevilla’nın Triana bölgesi duygu yüklü flamenko barlarıyla dolup taşarken, Granada’da Albaicín’de son derece geleneksel bir flamenko kulübü olan Peña la Platería mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Daha yakından bir deneyim için, Jerez’deki birçok tabancos (eski barlar), turist kalabalığı olmadan samimi performanslar sunuyor.
Kültürel tarihi
Endülüs çok çeşitli tarihi eserlere, müzelere ve mimariye ev sahipliği yapmaktadır. Granada’daki görkemli Elhamra, Sevilla’daki Alcázar Sarayı ve eski bir camiden katedrale dönüştürülen Córdoba’daki Cordoba Katedral’i (Kurtuba Camii) dahil olmak üzere en az yedi UNESCO Dünya Mirası Alanı’na sahiptir. Bölgenin Mağribi mirasının ötesinde, eski Úbeda ve Baeza kasabaları olağanüstü Rönesans tarzı saraylara ve kiliselere ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretçiler Jerez’deki Endülüs Flamenko Merkezi, Sevilla’daki Maestranza tiyatrosu ve Picasso’nun memleketi Malaga’daki Picasso Müzesi gibi kültürel yapılarda bölgenin büyüleyici tarihini keşfedebilir.
İspanya’daki en iyi gece hayatından biri
Endülüs bölgesindeki gece hayatı seçenekleri oldukça çeşitlidir. Canlı bir öğrenci şehri olan Granada’da Plaza de la Universidad, barlar, canlı müzik mekanları ve kulüplerle dolup taşmaktadır. Malaga’nın ötesinde Costa del Sol’da işler bir adım öne çıkıyor. Burada şık kulüpleri ile gösterişli Marbella, popüler kulüpleriyle Torremolinos ve günün her saati parti yapmak için Benalmádena var.
Herkese uygun bir plaj
800 km. boyunca çeşitli sahil şeridi ile mükemmel Endülüs plajlarını mutlaka bulacaksınız. Cádiz ve Tarifa arasında uzanan Playa de Bolonia ve Costa de la Luz, henüz nispeten keşfedilmemiş bir dizi güzel bozulmamış plajlardan biridir. Çocuklar için harika bir seçenek olan Cadiz’deki Playa de la Barrosa, çocukların sığ sularda kürek çekebilecekleri ve sahil boyunca ata binebilecekleri bir plajdır.
Çağdaş sanat ortamı
Malaga, sanatseverlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yerdir. Ünlü Picasso Müzesi’nin ötesinde şehir, 30’dan fazla müzeye sahiptir ve gelişen bir çağdaş sanat ortamına sahiptir. 2003 yılında açılan Çağdaş Sanat Merkezi, Barceló, Sicilia ve Muñoz gibi İspanyol sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapar ve aynı zamanda deneysel sergileri de barındırır. Çok renkli bir cam küpün içinde yer alan, kaçırılmaması gereken Pompidou Merkezi de etkileyici bir modern sanat seçkisi sunuyor. Bu arada, sokak sanatı hayranları Soho bölgesindeki duvar resimlerini de keşfedebilir.
Çok sayıda su parkı ve tema parkı
Endülüs bölgesinde bir tatilin eğlenceli avantajı, su parklarından hayvanat bahçelerine kadar bir dizi aile dostu cazibe merkezleridir. Çeşitli su parkları ve hız trenleri içeren Sevilla’daki Isla Mágica, İspanyol aileler arasında popüler günübirlik bir gezi yeridir. Şimdiye kadar gördüğünüz en uzun su kanallarına sahip olan İspanya’nın Almuñécar’daki tek tuzlu su parkı olan Aquatropic, küçükler için de harika bir seçenektir. Ayrıca Tabernas Çölü’nde, havuzları, barları, hayvanat bahçesi ve canlı Vahşi Batı performanslarıyla hem çocukları hem de yetişkinleri heyecanlandıracak Batı tarzı bir tema parkı olan MiniHollywood bulunmaktadır.
Güzel, beyaz badanalı dağ köyleri
Endülüs’ün tepedeki güzel, beyaz köyleri (pueblos blancos), 19. yüzyılda güneş ışınlarının yönünü saptırmak için boyanmıştır. Bu bile bölgeyi keşfetmek için yeterli bir sebeptir. En büyüğü, deniz seviyesinden 723 metre yükseklikte bulunan ve geçmişte Ernest Hemingway ve Michelle Obama gibi isimleri buraya çeken, vadinin nefes kesen manzaralarını sunan tepe kasabası Ronda’dır. Diğer muhteşem köyler arasında Vejer de la Frontera, Zuheros, Grazalema ve daha az bilinen Arcos de la Frontera sayılabilir.
Büyük festivalleri
Endülüslüler şenliği severler. Bölge, Nisan ayında Kutsal Hafta (Semana Santa) sırasında canlanır ve hiçbir bölge bu festivali Sevilla’dan daha muhteşem bir şekilde kutlayamaz. Mesih’in son günlerinin kutsal kutlaması, başlıklı tövbekarları, gece yapılan tören alaylarını ve kasvetli müziği içerir ve her yıl bir milyona kadar ziyaretçi çeker. İki hafta sonra, bir haftalık bir şenlik olan Feria de Abril var. Şubat ayındaki Cádiz Karnavalı, müzikli geçit törenleri, süslü elbiseler ve etkinliklerle eşit derecede destansı bir karnavaldır.
FABE TRAVEL