Kazablanka, hızla gelişen bir şehrin enerjisine sahiptir. Tarihi güzelliklerin yanı sıra alışveriş yapabileceğiniz lüks mağazalar da mevcuttur. Bu muhteşem şehir, Fas turunuzun başlangıç veya sonu için güzel bir duraktır.
Toplu taşıma araçları ve belirli güzergahlarda çalışan taksiler sayesinde şehirde yolculuk yapmak oldukça kolaydır. Basitçe ‘Casa’ olarak da bilinen şehirde, Art Deco ve Fransız sömürge tarzı mimariyle oluşturulmuş güzel saraylar yer alır. Yardımsever yerel halk sayesinde, Casa’da kaybolmak çok zordur.
Birinci Gün
Sabah
Erken kalkabiliyorsanız, gününüze Eski Şehir (Medina) bölümünü ziyaret etmekle başlamak harika bir fikirdir. Burada uygun fiyatlı el çantalarından ünlü tasarımcı markaların taklitlerinin bulunduğu halılara, çeşitli baharat ve lezzetli yiyeceklere kadar birçok şeyi bulabileceğiniz bir pazar vardır. Çarşıda alışverişin ardından adliye binası Mahkama du Pacha, göz alıcı V. Muhammed Meydanı ve yanındaki Yeni Medina olan Quartier Habous’u ziyaret edebilirsiniz. Bu güzel şehirdeki Adliye Binası geç Mağribi tarzı mimariye bir örnektir. 1942 yılı civarında inşa edilen yapı, büyüleyici mimari detaylarla doludur.
Öğleden Sonra
Bu uzun yürüyüş turundan sonra muhtemelen acıkacaksınız. Kazablanka’nın göz alıcı bir yapısı olan II. Hasan Camii’nin aşağısından denize açılan yer olan Corniche’te yemek molası verebilirsiniz. Bu turistik yerde deniz ürünleri seçimi iyi bir tercihtir. Taze ve lezzetli yemekler Fransız usulüne göre pişirilir. Güzel bir yemek için Fas’ın en iyi restoranlarından biri olarak kabul edilen, lüks restoran A Ma Bretagne’yi ziyaret edebilirsiniz.
Ancak, daha modern ve sakin bir ortam tercih ederseniz, geniş bir yemek menüsü sunan Le Cabestan, Atlantik Okyanusu’na bakan şık bir mekânda füme balık ve ördek gibi yemekler sunar.
İkonik yapı Hassan II. Camii hakkında daha detaylı bilgiler öğrenmek için öğleden sonra düzenlenen turlardan (15:00 ve 16:00dan sonra) birine katılabilirsiniz. Cami, yedi yıllık inşaatın ardından 1993 yılında tamamlandı. El yapımı mermerler de dahil olmak üzere yapının içini süsleyen göz alıcı detayları 6.000 zanaatkâr tasarladı. Bugün dünyanın en büyük camilerinden biri olan Hassan II. Camii, içeride ve dışarıda ibadet edenler olmak üzere toplam 105.000 kişilik kapasiteye sahiptir. Tur esnasında rehberiniz, Fas İslam tarihinin yanı sıra cami inşaatının uzun tarihi hakkında da bilgiler paylaşacaktır.
Cami turunun ardından El Hank deniz fenerini görmek için Corniche boyunca yürüyün. Yaya dostu bu cadde, çeşitli restoran ve kulüplere ev sahipliği yapmaktadır. Hatta buradan II. Hasan Camii’ni bile görebilirsiniz.
256 basamaklı El Hank Deniz Fenerine tırmandıktan sonra Kazablanka’nın eşsiz manzarasını seyredin. 1919 yılında inşa edilen 49 metre yüksekliğindeki fener, ışığıyla 56 km. uzaklığı görebilmektedir.
Dönüş için buradan taksiye binebilir veya yürüyerek Quartier Habous’a geri dönebilirsiniz. 1930’larda Fransızlar tarafından inşa edilen bakımlı bir mahalle olan Quartier Habous, temiz sokakları ve sakin atmosferiyle eski Fas pazarlarının daha düzenli bir halidir. Ayrıca 1999’dan beri ülkeyi yöneten Kral VI. Muhammed’in birçok konutundan biri olan Kraliyet Sarayı’nın önünde fotoğraf çekmek veya hediyelik eşya almak için harika bir yerdir.
Akşam
Gün batımında ezan sesleri yankılanmaya başlamadan önce yol kenarında bir kafede dinlenip, bir fincan çayın tadını çıkarın. Çay, Fas kültürünün önemli bir parçasıdır. Çoğu lokal, genellikle lokal bir kafede sıcak içecekler eşliğinde vakit geçirir.
Gece çöktüğünde pazar, aydınlatılmış tezgahlarla ve sokak lezzetleri sunan seyyar satıcılarla daha da canlanır. Bu, yemeğe düşkün insanlar için mükemmel bir yemek macerasıdır. Baharatlı sandviçlerin, marine edilip kızartılan sardalyaların, patlıcanlı böreklerin ve kıtır ekmek ile servis edilen çorbaların tadını çıkarın.
Fas mutfağında ekmek esastır. Sade veya dürüm olarak yiyebileceğiniz lezzetli bir bazlama olan msemmen’i veya tereyağı ve bal ile yiyebileceğiniz büyük bir tür krep olan baghrir’i deneyin. Tatlı seviyorsanız, eve dönmeden önce kendinize hurma, incir ve Fas çayı satın alabilirsiniz.
İkinci Gün
Sabah
İkinci gününüzde, Fas’ta yaşayan Yahudi halkının tarihini ve tarih boyunca Araplarla nasıl bir arada yaşadıklarını öğrenebileceğiniz Fas Yahudi Müzesi’ni ziyaret ederek Kazablanka’nın farklı bir yönünü keşfedin.
Kazablanka’nın sanatsal faaliyetleri, son yıllarda çok sayıda çağdaş sanat galerisinin açılmasıyla gelişmiştir. Kazablanka’daki sanat turuna yemyeşil arazinin içerisinde büyük bir Art Deco villada yer alan çağdaş bir sanat müzesi olan Villa des Arts’taki Parc de la Ligue Arabe ile başlayın.
Öğleden sonra
Öğle yemeğinde iyi bir Fas restoranında adını konik seramik tencereden alan ve kimyon ve tarçın gibi yumuşak baharatlarla tatlandırılan yöresel yemek tajine’yi deneyin. Ekmekle yenen yerel spesiyalite, balık tajine’yi tercih edebilirsiniz.
Fas, el dokuması halılardan seramiklere kadar zanaat ürünleri ile ünlüdür. Genç tasarımcılar geleneklerinden esinlenerek moda ve iç mekanlarda yepyeni bir çağdaş tasarım dalgası yaratmaktadır. Küçük sanat etkinlikleri de düzenleyen Morettina gibi butiklerde bu tarz ürünler bulabilirsiniz. Sanata meraklı iseniz Kazablanka Tasarım Haftası’nı yakalamak için seyahatinizi Eylül ayı sonlarına planlamaya değer.
Eğer bir alışverişkolik iseniz, Morocco Alışveriş Merkezi’ndeki markalar ve butiklere kesinlikle uğramalısınız.
Yerel olarak üretilen argan yağı ve berberi incirinden yapılan doğal güzellik ürünleri, Fas’ta satın alabileceğiniz yegane şeylerdir.
Akşam
Sanat ve alışverişle geçen uzun bir günün ardından, mutlaka yapılması gereken bir etkinlik olan geleneksel bir hamam banyosu ve masajla gezinizi tamamlayabilirsiniz. Kazablanka’da bir dizi yüksek kaliteli spa bulunmaktadır. Ancak klasik hamam banyosu ve Fas masajı sizin için unutulmaz bir deneyim olacaktır. Casa’nın ünlü gökyüzü kafesi Sky 28’de şehrin panoramik manzarasının tadını çıkararak seyahatinizi tamamlamayı unutmayın.